/Ruhumun onun ruhuna “hoş geldin” dediğini duydum/
I/
Çemenzâr gözlerinin içinde güller biter
Bir merhamet serinliği akar saçlarından
Esrik bir dönemeçte; kaşların, tir tir titrer
Küle/sele karışır, şehlâ yamaçlarından
Işık, suyla öpüşür; ayna tutar semender
Ruhunun terkîbidir; upuzun kirpiklerin
Yeni ay gülüşlerin sonsuzluk çağlayanı
Kalbinde konuk bekler; ülfetin, saf yasemin
Düşüveren kâkülün oyuncakçı dükkânı
Aşk kumbarasında birikir söylediklerin
Gamzen, gül renkli bulut; ince sudur serpilir
Gümüş çağıltıyla, bir hüzün fıskiyesinden
Gözlerime bakıp usumdan geçeni bilir
Biçerim mutluluğu su akışı sesinden
Nirân düşmüş dudağın sanki bir gökçe şiir
Bilge dilinde esma: aşka uçan bir martı
Çiçek/ten yollarında gül-şafak rüzgâr eser
Umudun besmelesi, zamanın payitahtı
Ellerinde kınalı, keklik resmi gülümser
Çöl mahlâsı ezgindir ay ışığı sonatı
II/
Bengisuya kazınmış, her çiçek sırdaşındır
Sevincin yelpâzesi titrer ak ellerinde
Ateş renkli fânuslar, canfeza yoldaşındır
Binlerce bülbül şakır saçının her telinde
Kuşatmış dağı-taşı, yağmurlar gözyaşındır
Yüzün bozkır güzellemesi; kuğu ilkyazı
Gözyaşları dolaşır yorulmuş eteğinde
Sen gülünce ay döner, başlar yıldız niyazı
Irmağa düşen aksin; ecrim büyür gölgende
Fecrin öptüğü ay mı, yanağında kırmızı
Pek farkında değiliz, sensiz bir törpü zaman
Konup gün kasrından köpüksü kuşlar kalkar
Senden iz taşımayan her şey, haşat ve üryan
Sevinç âyetleriyle dilinden bahçe sarkar
Başaklar dans ederler bastığın topraklardan
Gülsen, uyanır toprak; suya firûze düşer
Hayal ilmihalinde bakışın kutlu sabah
Fersiz kalır aynalar; gülter hüsnün bir mahşer
Bir hasret adasısın, gönüllerde inşirah
Tebessüm valsi ile gölgene bûse düşer
Kalbinin balkonları: soylu, başıboş kısrak
En nadide zamanlar can olur, can teninde
Kuytu kıraçlarda, ağzın bir vahadır: berrak
Sündüs harfli serinlik, örtüdür bedeninde
Ey beni göğsüne, yerleşik kılan sağanak