Bizim insanımız mutsuz.
Sokaklarda yanlarından geçip gittiğim kadınların/adamların çoğunun yüzü asık, çoğu tahammülsüz.
Etrafımda gördüğüm birçok insan hayatından şikâyetçi.
Çünkü hayret etmiyorlar.
Aslında Güneş’in doğusu çok hayret verici bir olay. Güneş’in her gün tam vaktinde doğması, yeryüzüne hayat verip akşam ertesi gün doğmak üzere batması.
Üç gün güneşin hiç doğmadığını düşünün.
Yeryüzünde hiç bir yere uğramadığını…
Denizlere bakın mesela, içindeki canlılara.
O mini mini planktonlara.
Nehirler de çok şaşırtıcı değil mi?
Durmadan akan sular.
Hidrolojik döngü.
Vücudumuza bakın bir ara.
Tükürük bezlerimiz çalışmasa su içip, yemek yiyebiliyor muyuz?
Şu birini kınarken tuu dediğimiz tükürükten bahsediyorum.
Kalbimizin tıkır tıkır işlemesi çılgınca her bir hücremize kan temin etmesi.
Akciğerlerimizin oksijen al karbondioksit ver gayreti.
On beş dakika içinde yediğimiz yemeğin midemizde işlem görmesi.
Oradan bağırsaklara gönderilmesi, vücuda servis edilmesi,
Fazlasının tahliye edilmesi,
Bağırsaklarımızdaki o şapşik faydalı bakteriler.
Böbreklerimiz sonra fasulye kılıklı tipsiz organ.
Ne şirin değil mi mesela?
Hayvanlar, kediler, köpekler, karıncalar, inekler, böcekler, ağaçlar, çiçekler…
Sonra binalar, uçaklar.
Senin benim gibi insanların icat ettiği harikalar.
Kitaplar, romanlar, buluşlar, filmler, diziler.
İnsan aklından yeşerirler.
Ama biz ne kadar az hayret ediyoruz?
Su içerken otomatik kapanan nefes borusunu ve otomatik açılan yemek borusuna hiç hayret etmeden içiyoruz lıkır lıkır suları.
Peygamberimizin bir duası var:
“Allah’ım hayretimi artır” şeklinde.
Ne kadar kapsamlı bir dua…
Daha önceden gördüğüm ve bildiğim kan portakalını kesince “huhaaa ne kadar güzel” deyip seviniyorum sırf hayret etmiş olmak için.
Ya da en basit şeyleri…
Çünkü hayat hayret edince güzelleşiyor.
O zaman yaşadığım olumsuzluklar daha küçük ve basit oluyor.
Gelin önümüzdeki üç gün hayret edelim.
Bir çocuk merakında ve kâşifliğinde üç gün geçirelim.
Hayret edemiyorsak hiç olmazsa hayret etmeye gayret edelim.
Çünkü azizim hayat çok hayret bir şey…