ACEMİNİN SÖZÜ
Gelip gidiyorsun dünyama, dünyam asırlardır aynı sokakta
Sarhoş kuşların utangaç tutkusuyla, kitabesiz bir mezarda
Sen gelince karanlığım ışıklı, aydınlık tüm sabahlarım
Öyle güzel, öyle içli, öyle hüzün dilinde iniler ney
Ve buruk neşesiyle nâmümkün, lâanşey
Adım attığın anda değişir havası iklimlerin
Gülüşünle gönenir, silkinir yedi kat gök
Bulutlar mahcup yüklerini
Boşaltmak için arar kendi nehrini
Heyecanlı nisan yaprağı gibi işvelenir rüzgâr
Düşünüyorum ne güzel şey düşünebilmek seni
Çirkinliğe geçit vermeden batmak derinliğine
Silinir yazı, aceminin sözü savrulur fırtınada
Çiçekler can verir titreşerek şaşırır pusula
Gidişin bir kervanın yolunu yitirişidir
Kaybolur yollar ve izler, silinir kadim harita
Olacak, güç yetirecek şey midir böyle bir gitmek
Vur, bir kez daha vur paramparça sabır taşına